Genç kadınlar, memenin vücutlarının saklı ve gizemli bir parçası olduğuna inandırılarak yetiştirilirler. Görülmesinin, dokunulmasının ve hakkında açıktan konuşulmasının toplumsal bir tabu olduğu kabul edilir. Ergenliğe ulaşıldığında farklı bir duygu da birlikte gelişerek meme, kadınlığın sembolü durumuna gelir.
Bebek için beslenme, karşı cins için cinsellik işlevi kazanır. Taşıdığı gizem ve sembollerin yanında memenin diğer bir özelliği de, kadın sağlığı ile olan ilişkisidir. Meme ve sağlık arasındaki bu ilişki yeterince vurgulanmadığı için, herhangi bir meme hastalığı karşısında kadın, büyük bir şaşkınlık ve korkuya uğramaktadır.
Gelişmiş ülkelerde, kadınların hekime başvurmalarının başlıca nedenlerinden biri, meme ile ilgili yakınmalardır. Hemen her kadının, tüm yaşamı boyunca memesi ile ilgili bir yakınması olur. Bu yakınmalar en çok memede bir sertlik fark edilmesi, ya da ağrı hissedilmesi şeklinde olur. Memede fark edilen sertliklerin, kitlelerin ve değişikliklerin büyük bir çoğunluğu kanser değildir. Fakat yine de uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Meme sağlığı denilince ilk akla meme kanseri gelmekle birlikte memenin kanser olmayan birçok hastalığı da vardır; memenin gelişme geriliği, enfeksiyon gibi. Fakat memenin sağlık sorunlarının başında her zaman meme kanseri gelmektedir; çünkü meme kanserli kadınların algısı sadece yaşamlarının değil, kadın kimliklerinin de tehdit altında olduğudur. Meme sağlığı konusunda diğer önemli bir sorun da, meme hastalıkları konusunda uzmanlaşmış sağlık merkezlerinin eksikliğidir.
Yorum yapın